-->

Yardımlaşma Hakkında Bilgi - Yardımlaşmanın Yararları ve Önemi Nelerdir

1
Yapılması yada yapılacak iş yada vb şeyleri birkaç kişinin beraber yapmasıdır. Bundan dolayı da birlikte çalışılmış ve yardım edilmiş olur. Buna da “Yardımlaşma” denir.
İnsanların tek başına üstesinden gelemeyeceği görevleri grupça yardımlaşarak yapmasıdır. Bir konu hakkında bilgimiz yetersizse grup arkadaşımızın o konudaki bilgisi kullanılır. Başka bir konuda diğer grup arkadaşının bilgisi yetersizse kendi bilgilerinin katılması suretiyle bir işin başarıyla tamamlanmasıdır.

Yardımlaşmanın Yararları

  • İnsanların yardımlaşması sayesinde yardıma muhtaç kimselerin ihtiyaçları giderilir. Bu gibi yardımlar sayesinde muhtaç kimselerin yanlış hallerde bulunması önlenmiş olur.
  • İnsanlar arasında sevgi ve muhabbet bağı kurulur. İnsanlar toplumda kötülerin yanında iyilerinde olduğunun bilincine varır.
  • Hz. Muhammed, müslümanlara yardım etmelerini öğütlemiştir. Çünkü yardım ettikleri insanlar zor durumlarını aştıklarında kendileri de yardımlaşmanın tadına vardığı için yardım etmeye çalışır.
  • Zekât, sadaka gibi yardımlar müslümanların aralarında birlik ve beraberliğin yaşandığının kanıtıdır. Sınıf farkının aşılmasına etkendir.
  • Yardımlaşmanın yaygın olduğu toplumlarda dostluk duyguları güçlü olur. Fakirlik ve bununla gelen dilencilik ortadan kalkar.

Yardımlaşmanın Önemi

Mutlu toplumlar, sağlıklı toplumdan meydana gelir. Sağlık sıkıntıları olan insanların etrafındaki kimselerin yardımlarına gereksinimleri vardır. Bu nedenle toplumu oluşturan kişilerin birbirine yardım etmeleri şarttır. Maddi ve manevi olarak insanlar birbirleriyle yardımlaşırsa o toplum huzurlu ve mutlu olacaktır.
Genellikle ifâde edildiği gibi İslâmiyet bir yardımlaşma dinidir. İslâmiyetten önce de sonra da hiç bir din ve fikir sistemi onun kadar bu konuya eğilmemiş yardım anlayışını ve bu anlayışın uygulanışını bu kadar geniş boyutlara ulaştıramamıştır.
Kur’an-ı Kerim’den öğrendiğimiz bu gerçeği, hayatımızın her anında görüyoruz. Geçmişte olduğu gibi, şimdi de hayatı paylaşan insanlar, aynı düzeyde değillerdir, örneğin zayıfı, güçlüsü, fakiri, zengini,erkeği, kadını gibi. Böyle insan toplulukları beraber doğup, beraber ölürler. Bu beraberlik ‘hayat’ın kaynağını oluşturuyor.
Ancak bu farklı insanlar, yaşadıkları süre içinde birbirlerine ihtiyaç duyarlar. Zenginler bile fakirlere ihtiyaç duyar. Hiç bir zengin benim kimseye ihtiyacım yoktur diyemez. O insan servetini çalıştırdığı insanların gücü ile kazanır. Zira kimi çalıştırıyorsa ona muhtaç demektir.
İnsanların birbirlerine muhtaç olmaları, aralarındaki yardımlaşmaları zorunluluğunu ortaya çıkarır.Yardımlaşma toplum halinde yaşamanın sonucudur.
Cenâb-ı Hakk: “İyilikte ve kötülükten sakınmakta birbirinizle yardımlaşın, günah ve düşmanlıkta yardımlaşmayın.” buyuruyor. Zekat vermenin, güzel söz söylemenin, ve daha pek çok şeyin, iyi olarak kabul edersek, yardımlaşmanın sınırını sonsuz olduğunu anlarız.
Yardımlaşmanın konusunun içinde, maldan sevgiye kadar herşey verilebilir. Verme işi bazan zekat fitre gibi mecburi olduğu halde, bazan tamamen isteğe bağlıdır. Bu vermenin sınırı yoktur. Bu yardımın dışında, müslümanlar birbirlerine sevgi ile bağlanmak zorundadırlar.
Facebook

1 comments:

hic guzel olmamis

Balas