-->

MAYA UYGARLIĞİI HAKKINDA BİLGİ


Maya Uygarlığı yüzlerce yıl önce yıkıldı, kalan Maya şehirleri de Amerika kıtasının keşfi esnasında İspanyollar tarafından istila edildi.. Arkasında yüzlerce soru ve inanılması güç güzellikte yapılar bırakan Maya'lar, aslında halâ yaşıyorlar mı?

Meksika ve Guatemala'nın bazı bölgelerinde halâ Mayaca konuşuluyor, bazı kültürel alışkanlıklar devam ettiriliyor. Hatta Meksika'ya bağlı Yucatan Yarımadası'nda 7 milyona yakın Maya'nın yaşadığı tahmin ediliyor.

Mayalar'da üst sınıf bir aileye mensup olarak doğan bebeklerin bıngıldakları bir tahta ile bastırılır, kafatasının düz olması sağlanırdı. Bu görünüş, Mayalar'da üst sınıfa ait olma göstergesiydi. 

Aynı şekilde, bebeklerin iki gözünün tam ortasında, bebeğin gözleri şaşı oluncaya kadar bir obje tutulurdu. Bizce de çok saçma ama, bu şehlalık da uygarlıkta üst sınıfların uyguladığı bir yöntemdi.

Maya Uygarlığı'nda doğan her çocuk, doğduğu günün takvimdeki ismiyle adlandırılırdı. Uygarlıkta pek fazla isim seçeneği yoktu yani. 


Zaten, Mayalar'ın kullandığı tek takvim de 2012 yılında sona eren takvim değildi. O takvim 2 milyon 880 bin gün sürüyor ve 2012'de başa dönüyordu. Mayalar'ın kullandığı bir başka takvim, yeni doğanlara isimlerin verildiği Haab takvimiydiHaab takvimi, aynı bugün kullandığımız miladi takvim gibi 365 günlüktü.

365 günün, dünyanın güneş etrafında dönme süresi olduğunu hesaba katarsak; Mayalar'ın bu astrolojik gerçeği 1500'lü yıllarda farkeden Kopernik'ten demilattan önce 300'lü yıllarda farkeden Sisamlı Aristarkus'tan da önce farkettiklerini anlıyoruz!

Astrolojiyi bilinen gök bilimcilerden çok daha evvel keşfeden Maya Uygarlığı'nın, oldukça ileri olduğu bir nokta da dişçilikti.
Mayalar çürüyen dişlere dolgu yapabiliyordu, hattâ son derece sağlıklı dişlerin oyulup içlerine değerli taşlar konulması gibi bir gelenekleri bile vardı!
Dişçilik haricinde; Mayalar yaraları insan saçı ile iyileştirebiliyorlar, doğadaki bitkileri halüsinojenik amaçlarla (dini törenlerde) ve anestezik amaçlarla (ameliyatlarda)kullanabiliyorlar, hattâ prostat ameliyatı bile gerçekleştirebiliyorlardı!
Ayrıca Top oynuyorlardı!
Oyunun kuralları bugünlerde kesin olarak bilinmiyor, ancak bir çemberden top geçirildiği için basketbola benzediğini tahmin ediyoruz.Maya Uygarlığı'nda bu top oyununun dini bir özelliği vardı. Maya inanışına göre; iki tanrı Hun Hunahpu ve Vucup Hunahpu top oynarken gürültü yaptıkları için yeraltı tanrılarını sinirlendirimişlerdi. İki kardeş tanrı yeraltına indirildiler ve kaybetmenin cezası ölüm olan bir maça başladılar. Maçı Hun Hunahpu kaybetti ve kafası kesildi.

Maya Uygarlığı'ndaki maçlar da kaybeden takımın kurban edilmesiyle sonuçlanıyordu...7. Kurban edilmenin de ilginç yöntemleri vardı...

Maviye boyanmış şekilde piramit şeklindeki tapınakların en tepesine çıkarılırlardı. Burada önce rahip yardımcısı tarafından maviye boyanmış derileri yüzülürdü. Derileri, baş rahip tarafından bir kürk gibi giyilirdi. Baş rahip, derisi yüzülmüş ama halâ yaşıyor olan mahkumun idamını göğüs kafesinden kalbini çıkartarak gerçekleştirirdi.8. Kültür;

Maya Uygarlığı, çağının çok üstünde bir 'yazım' kültürüne sahipti. Grameri oldukça gelişmiş bir yazım dili kullanan uygarlık, neredeyse her şeyi taş tabletlere ve duvarlara not ederdi.

İspanyol işgali esnasında, ne yazık ki bu tabletlerin ve  duvarların çok büyük bölümü kayboldu yada deforme  oldu.

Facebook

0 comments